Yine bir sürü şey oldu..Yine dolu dolu bir gün geçti..İlk olarak sabah yedide(!) kalkmanın huzuru ile kendimi networklerin içine atıp http nedir html ne yer ne içer, efendime söliyim bu WWW zımbırtısı nedir diye boğuşurken kapım çaldı..Açmadım..Kimseyi beklemiyorum zaten mantığı ile devam ettim derse..Sonra ısrarla çalmaya devam edince birde baktım sarışın arkadaşım tanja kapımda..Elinde tofiefe bombasıyla bana süpriz ziyaret yapmış..süprizler beni geriyor normalde ama bu çok uygun çok ve yerinde yapılmış bir süpriz..kurtardı beni networklerin içinden bir fincan kahve ve yanında bide sigara ile kafamı dağıtmamı ve insana benzememi sağladı canım arkadaşım..Sohbetine doyum olmaz, dinlemekten sıkılmaz ve ısrarla benim iyi olduğumu ve hasta ruhlu olmadığımı savunur :) (buna hala nasıl inanıyor ben de şaşıyorum)..Neyse beş dakikalığına bir stop derken kalkıp diğer arkadaşlarla havanın tadını çıkarmak adına gidiyordu, dedim ben de geleyim kendime yiyecek bir şeyler alayım hemen şurdan..Çıktık allahtan elime çantamı almışım, ama durumum dehşet, kimsenin görmemesi lazım, malum ders ortamı, kendine bakmama zamanları ısrarla..neyse gideyim derken kendimi Tanjanın arabasında buldum, takıldım dayanamadım güneşi görünce, ama içim huzursuz, tanjamda beni avutma aşamaları içersinde gittik ünlü ponttor caddemize...asıl anlatmak istediklerime vardık sonunda..Orda iki arkadaş bizi bekliyordu yanlarında da ufaklık. Benden bir yaş küçük bir arkadaşım yanında kızı ile gelmiş. Yaşını neden inatla söylemek istediğimi birazdan anlıcaz. Efsane bir kişilik kızı, kızını ( Layal) görünce ben bile " bu ne artislik kardeşim" diyorum..Binbir şekle giriyoruz anam benimle de oynasın diye, oda zaten bu yüzden kendinden çok emin efenim :) Sonuç olarak çarpıklığa geliyorum..kızı olan arkadaşım benden bir yaş küçük ve dört senelik evli..o ikinci çocuğu düşünürken ve bana anlatmaya çalışırken, ben onun kızı için hazırlamış olduğu meyvelerden yiyorum :) O kızının döktüklerini toparlarken, yine ben çay bardağımı kırıyorum..O kızını giydirirken evet tekrar ben atkımı arıyorum, o kızının saçını yaparken benim saçım kolyeme takılıyor bide utanmadan bağırıyorum ve üç kişi kurtarmaya çalışıyor..ve bunun gibi bir sürü şey, o eve gidip akşam yemeğini hazırlarken ben yoldan hazır pizzamı alıyorum eve gelip tekrar network karmaşası içersine dalıyorum..Bugün anlamadım tekrar bu "evlilik" yaşa değil başa bakıyor:)..Ben de kendime hep sorardım ben küçük çocuklarla neden bu kadar iyi anlaşıyorum diye, meğerse aynı dili konuşuyormuşuz :)
Mittwoch, 13. Februar 2008
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
1 Kommentar:
hehe evet evet, kesinlikle ayni dili konusuyorsunuz bknz. tup gibi olacaksin :) aslinda Betül bizden daha mi büyük ne? :)
Kommentar veröffentlichen