Karar vermek zorundaymisim gibi hissediyorum, ama aslinda karar vermenin zamani veya yeri belki de yoktur genel olarak düsünüldügünde. Ertelemekle zamanin gectigini unutmak istiyorum, hatta unuttum bile. Hep birseyleri beklemek, isteginin arkasinda durmak, istediginin ne oldugunu bilmeyince baya bir zor hale geliyor. Iyiyim. Tam olarak ne oldugunu cözemedigim bir ic dürtüsü disinda. Ruhum cok sakin, isteklerim de, beni korkutan da bu, acaba herkesin sordugu o soru bir gün gercekten aci verip bu sakinligimi elimden alacak mi? Belki de gercekten zaman gectiginde eriyen karlar kilimi kipirdatmadigim bir konuda keskelerimi veya eyvahlarimi ortaya cikaracak. Hic bisey olmayacak ondan sonra. Kabüllenip devam edeceksin hayata, baska care var mi? Hic bir zaman dile getirmedigim sikintilarim ve hic bir zaman kafaya takmaya bile deger görmedigim seyler beni dört bir yandan kovalamaya basladi yavastan. Sakayla karisik söylenen seyler etrafinda, acaba insanlarin benden habersiz kendi aralarinda tartistiklari bir konu mu? Hic bir cevabim asla gücsüzlügümü ifade etmiyor, kendime bile, gün gelince bunun icinde kaybolur muyum onu kestiremiyorum.
Donnerstag, 19. Mai 2011
Abonnieren
Kommentare zum Post (Atom)
Keine Kommentare:
Kommentar veröffentlichen